{ "title": "Fissür Bitkisel Tedavi", "image": "https://www.bitkiseltedavisi.gen.tr/images/fissur-bitkisel-tedavi.jpg", "date": "19.01.2024 00:45:46", "author": "Ahmet BOZBIYIK", "article": [ { "article": "Fissür Bitkisel Tedavi, Anüs etrafında bulunan derinin çatlaması ya da yırtılması ile oluşan keskin derecede ağrı ve yanma ile kendini gösteren bir hastalık olan fissür, kabızlık ya da ishal, acı yiyecekler tüketilmesi ve doğum sonrasında sık görülen bir sorundur. Lösemi, düşük bağışıklık sistemi hastalıkları, crohn hastalığı ve birden çok geçirilen gebelik ile bu hastalığın görülme olasılığı artmaktadır. İri ve sert dışkılama esnasında ve sonrasında ortaya çıkan şiddetli anal ağrı ile ortaya çıkan bu rahatsızlık, yaklaşık 20-30 gün boyunca sürerse makatta hemoroide benzer şişlikler oluşur, kaşıntı ve ağrılarda artar.

Kişiyi oldukça rahatsız edip tuvalete girmeyi işkence haline getiren bu durumda ağrıları azaltmak ve çatlakları iyileştirmek için uygulanan birçok tedavi yöntemi vardır. Türk toplumunda oldukça fazla görülen rahatsızlıklar içinde ilk sırada yer alan ve doktora görünmekten çekildiği için kişisel çabalar ile iyileştirilmesi için çare aranan fissür, birçok hastalıkta olduğu gibi bitkisel tedavi yöntemleri ile de tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Bitkisel tedavide amaç makat kaslarının gevşemesini sağlamak ve bu sayede ağrıyı azaltmaktır. Ağrı ne kadar azalırsa tedavide o kadar başarılı olur.

Fissür bitkisel tedavi yöntemleri, bu rahatsızlıkta ortaya çıkan şikâyetlerin azalmasına yardımcı olabilecek, evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz aşağıda yer alan yöntemler ile şikâyetleriniz yaklaşık bir hafta içerisinde giderek azalacaktır. Ancak tedaviyi düzenli olarak uygulamanızda fayda vardır. Her şeye rağmen iyileşme görülmüyorsa tıbbi yardımın gerekli olduğu düşünülmelidir.

Zeytinyağı, küçük bir kabın içerisine bal, bal mumu ve zeytinyağını eşit miktarda ilave edip karıştırın. Karışımın içerisindeki bal mumunun iyice erimesi için fırının içerisinde hafif ısıtın ve karışım iyice soğuduktan sonra etkilenen bölgeye sürün. Bu karışımı belirli aralıklarla günde 3 defa tekrarladığınız da dışkının daha kolay geçmesini sağlamış olursunuz.

Aloe vera, aloe vera bitkisinin yaprağını uzunlamasına dilimleyip bir kaşık yardımı ile jelini kazıdıktan sonra çıkan bu jeli sorun olan bölgeye sürün. Bu yöntemi günde 2 defa tekrarladığınızda hasarlı olan cilt dokusunun hasarlarının ve ağrıların azaldığını fark edeceksiniz.

Sıcak banyo, küvetin içini ılık su ile doldurduktan sonra suyun içerisine birkaç damla lavanta yağı ekleyip iyice karıştırın ve daha sonra küvetin içine girerek yaklaşık 15-20 dakika kadar oturun. Bu oturma banyosunu günde 1 defa yaptığınızda fissür rahatsızlığının verdiği şikâyetleri hafifleterek iyileşmesine yardımcı olursunuz. Bu yöntem sayesinde anal bölgedeki kan akışı artar ve ağrı, kaşıntı ve şişlik azalır.

Karakafes, 1 çay bardağı sıcak suyun içerisine, 1 yemek kaşığı kadar kurutulmuş karakafes ekleyip ağzını kapattıktan sonra yaklaşık 10 dakika kadar dinlendirin. Sıcak su soğuduktan sonra bol su ile günde 2-3 defa etkilenen bölgeyi temizleyin. Karakafes bitkisi anal fissürun rahatlamasını ve dışkının atılmasını esnasında oluşan ağrıyı kesme özelliğine sahiptir. Bu bitkinin yaprakları, kök hücre büyümesini teşvik eder ve cilt dokularının tazeler. Bu durum da iyileşme süresinin hızlanmasına yardımcı olur. Bu yöntemi ayrıca sıcak kompleks yapmak için de uygulayabilirsiniz.

Hindistan cevizi yağı, bu yağı günde 3 defa etkilenen alana sürebilirsiniz. Hindistan cevizi yağı cilde hızlıca nüfus ederek çatlak olan kısmı yağlı tutar ve çatlağın iyileşmesine yardımcı olur.

Böğürtlen kökü, 200 gram böğürtlen kökünü, 2 litre suyun içerisinde kaynattıktan sonra suyunu süzerek yaklaşık bir hafta boyunca aç karnına günde 1 su bardağı kadar içebilirsiniz. Böğürtlen kökü anal fissürun rahatlamasını sağlayan bir bitkidir.

Erişkinlere fissür bitkisel tedavi yöntemleri sayesinde hastalık 4-6 hafta içerisinde tedavi edilip iyileşme sağlanabilir ve bu bitkisel tedavi yöntemleri sayesinde cerrahi operasyona gerek kalmayabilir. Ancak uygulanan bu bitkisel tedavi seçeneklerine karşılık hastanın şikâyetlerinde hiçbir azalma söz konusu değilse ve şikâyetler gittikçe artıyorsa mutlaka doktora danışılmalıdır.
" } ] }