Varikosel, erkeklerde testislerde görülen bir damar hastalığıdır. Bu hastalık, testislerdeki toplardamarın genişlemesi ve uzaması nedeniyle kan akışının bozulması ile karakterizedir. Kan akışı sağlanamadığında, testis bölgesinde kan birikmeye başlar. Bu durum cinsel isteksizlik ve kısırlık gibi sorunlara yol açabilir.

Varikosel belirtileri arasında genellikle testis bölgesinde ağrı, terleme ve sıcaklık hissi bulunur. Başlangıç evresinde hiçbir belirtiye rastlanmazken, hastalık ilerledikçe bu belirtiler daha belirgin hale gelir. Varikoselin ilerleyen evresinde en belirgin belirti ağrıdır. Bu ağrı hafif bir şekilde başlar ve orta dereceli şiddete kadar hissedilebilir. Bazen uzun süreli oturma veya ayakta durma sonucunda ağrılar artar ve hasta uzandığında bu ağrılar hafifler. Ancak ağrılar geceleri daha yoğun olabilir ve sabah uyandığında azalmış olabilir. Bu belirtiler her hastada aynı olmayabilir.

Testislerden gelen kirli kanın içeriğinde bulunan toksik metabolitlerden dolayı testis fonksiyonu için belirli bir ısı gereklidir. Varikosel olan hastalarda toplardamarlarda biriken kirli kandan dolayı ısı yükselir. Bu durum testislerin küçülmesine ve sperm hareketlerinde azalmaya yol açabilir.

Bitkisel tedavi yöntemleri varikosel tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir. Bu bitkiler, varis hastalığında olduğu gibi varikosel tedavisinde de etkili olabilir. Aşağıda varikosel tedavisinde kullanılabilecek bazı bitkisel yöntemler belirtilmiştir:

Üzüm çekirdeği, güçlü bir antioksidan özelliğe sahiptir. Bu özelliği ile kanserden korunma etkisi sağlar ve lenf dolaşımını düzenler. Aynı zamanda hücre yenilenmesinde de etkilidir. Üzüm çekirdeği, varis ve varikosel tedavisinde faydalıdır. Ayrıca sedef ve egzama gibi deri hastalıklarına da iyi gelir. Saç sağlığında da uyarıcı etkiye sahiptir.

At kestanesi, içeriğinde bulunan acı madde, tanen, saponinler, aesculin ve aescin gibi bileşenler sayesinde varis ve varikosel tedavisinde etkilidir. At kestanesi ağrı kesici özelliğe sahiptir ve hücre yenileyici etkisi bulunur. Romatizmal ağrıları hafifletir ve ince damarların korunmasını sağlar. Ayaklarda oluşan kaşıntı, şişlik ve yorgunluk gibi rahatsızlıkları giderir.

At kestanesi, sonbahara doğru dışındaki kabuklarını atar. Bu kabuklar ince doğranarak kurutulur. Kuruyan at kestaneleri, bir kahve öğütücüsü ile un ufalar gibi öğütülür. Daha sonra üç gün boyunca sabahları aç karnına bir çay kaşığı içilir. Bir diğer karışım ise bir veya iki tatlı kaşığı at kestanesi unu, parçalarından ya da ağaç yapraklarından bir tutam alınarak üzerine bir su bardağı kaynatılmış su ilave edilir. 15-20 dakika demlenmeye bırakılır ve günde üç defa bir su bardağı içilmesi önerilir. Yemeklerden yarım saat önce bir su bardağı ile bir çay kaşığı içilmeye devam edilirse, kanlı basur hastalığına da faydalıdır. Bilinen bir yan etkisi yoktur.